Yetişkinler için bile oldukça zorlayıcı olan deprem ile ilgili konuları konuşmak, çocuklar için de oldukça büyük stres faktörüdür. Depremin doğası, yıkıcı etkisi çocuklar için korkutucu olabilmektedir. Nasıl ki her yetişkin deprem ile ilgili sürece aynı tepkiyi vermez, çocuklar da depreme aynı tepkiyi vermeyecektir.
Bu süreç çocuk ile konuşulmadığında çocuk boşlukları kendi zihninde doldurmaya çalışacak ve kaygısı artacaktır. Bu yüzden depremi çocuklarla konuşurken yaş grubuna uygun şekilde, anlaşılır, net, doğru bilgiler vererek süreci anlatmak oldukça önemli ve güven vericidir.
Yaşlara Göre Çocukların Verdiği Tepkiler
0-12 ay
Kayıp sonrası oluşan strese bağlı olarak bebekte uyku ve yeme düzeninde değişiklikler meydana gelebilir.
Etrafındaki kişilerin gösterdiği üzüntü, keder duygularına tepki verebilir.
Anne kaybı bebeği daha çok etkiler. Bu yüzden depremde annesini kaybetmiş bir bebeğe sakin ortam sağlanması, güvenli bakım veren bir kişinin olması durumunda bebeğin uyumu ve adaptasyonu hızlı bir şekilde olur.
1-3 yaş
Çocuk yaşı itibari ile ölümün bir kayıp olduğunu idrak edemez ve ölen yakını var ise onun hakkında sorular sorabilir. Ölen ebeveyni gelmediği, onunla oynamadığı için öfke, kızgınlık geliştirebilir. Bakım veren kişiye aşırı bağlılık geliştirip kendisini terk etmemesi için yanından ayrılmayabilir.
Yıkılan evi hakkında sorular sorabilir.
Parmak emme, ağlama gibi tepkiler geliştirebilir.
3-6 yaş
Ölümü anlamlandıramaz ve ölen yakının geleceğine inanır.
Ebeveynin yokluğuna dair çok sık sorular sorabilir.
Ebeveynin gelmemesine dair öfke, kızgınlık belirtileri geliştirebilir.
Bu dönemde sihirsel düşünce baskın olduğu için ebeveynin ölümünden ya da evlerinin yıkılmasından, deprem sonrası bu halde olmalarından kendini sorumlu görüp suçluluk duygusu geliştirebilir
Ağlama gibi tepkisel davranışlar görülebilir.
Karanlıkta uyuyamama, fobiler de artış olabilir.
6-9 yaş
Ölümün geri dönülmez bir son olduğunun yavaş yavaş farkına varır.
Hayata karşı ilgisizlik görülebilir.
Öfke, kızgınlık oluşabilir.
Uyumada güçlük çekebilir.
Okula uyum, ders başarısında düşme görülebilir.
Depremden Etkilenen Çocuğa Nasıl Yaklaşılmalı?
Depremden direk ya da dolaylı olarak etkilense bile her çocuk bu süreci kendi yaşına, kişilik gelişimine, bireysel özelliklerine göre yaşayacaktır.
Deprem sonrası çocuk ile konuşurken öncelikle konuşan kişin psikolojik ve fizyolojik olarak kendini hazır hissetmesi oldukça önemlidir. Eğer kendi ruh hali gerginken, hala olayın şokundayken ya da stresliyken çocuğa deprem ile ilgili süreç, yaşanılanlar anlatılmak istenirse; bu durum çocukta da strese ve gerginliğe yol açabilmektedir. Unutulmamalı ki; çocuklar söylediklerinizden çok nasıl söylediğinizden daha çok etkilenir.
Sizin hazır olduğunuz kadar çocuğunda deprem ile ilgili konuşmalara hazır olması oldukça önemlidir. Kendisini huzursuz, yorgun hissettiği zaman bu konuşmaları yapmaktan kaçının. Hazır olmasına olanak tanıyın, kendisini hazır hissettiğinde konuşması için teşvik edin.
Empati kurabilmek, duygularını anlamak ve anlatmasına teşvik etmek, kaygılarını anlamak önemlidir. Çocuklar duygularını yetişkinler gibi ifade edemeyebilir, bu olaydan etkilenmediği anlamına gelmez. O yüzden duygularını her an konuşabileceği, paylaşabileceği birinin olduğunu bilmesi çocuğa güven verir. Güvenli bir ortamın olması çocuğun kendini iyi hissedebilmesi adına önemlidir.
Günlük rutinlerini devam ettirmeye çalışın. Bu süreçte okula gitmek istemeyebilir ama okul sadece ders için değil arkadaşlarıyla da sosyalleşebilmesi ve duygularını paylaşabilmesi adına önemlidir. Rutinlerin devam etmesi hem gelecek kaygısını azaltmaya hem de güvende hissetmeye olanak tanımaktadır.
Basit ve anlaşılır bir dil ile yaşına uygun içeriklerle süreci anlatmak önemlidir. Küçük yaş grubunda hikayeleştirmek, oyun ile anlatmak daha işlevsel olabilmektedir. Oyunun iyileştirici bir gücü vardır, o yüzden oyunlarla yaşadığı süreci atlatması, resimlere dökmesi; çocuğun travmatik yaşantıyı onarması için oldukça önemlidir.
Depremden yakınlarını kaybeden çocuklar ölüm ile ilgili sorular sorduğunda yalan söylememek, gerçeği söylemek önemlidir. Üzülmemesi için söylenen yalanlar çocukta güven kaybına neden olmaktadır. Her çocuk ölüme farklı tepkiler gösterecektir. Kendi süreci içinde yasını yaşamasına olanak sağlamak, güvende olduğunu bilmesini hissettirmek, sorduğu soruları dinleyip neye ihtiyacını olduğunu gözlemleyerek desteklemek çocuğun bu süreci rahat atlatmasına olanak sağlayacaktır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz