Travma; kişinin günlük rutininin bozulmasına sebep olan ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkarak kişide kaygı, panik yaratan olaylardır. Koronavirüs sürecide tüm dünyada travmatik etki yaratan bir olay olarak meydana geldi.
Koronavirüs’ün belirsizliği, kontrol edilememesi, kimden nasıl bulaşacağının bilinememesi kişileri bir anda günlük rutinlerinden ayırıp evlerde sosyal izolasyon sürecini geçirmelerine neden oldu. Zorunlu olmadıkça evden çıkmama ve tüm gün evde olmak ilişkileri de etkilemeye başladı.
Karantina süresince ilişkileri yıpratmadan, bu günleri kriz yerine fırsat olarak görebilmek ve ilişkileri güçlendirmek adına 12 öneri
- Tek başınıza zaman geçirin. Birbirinize alan tanıyın
Karantina süresince sürekli iç içe olmak bir süre sonra tartışmaları da beraberinde getirecektir. Bu süreçte kendinize ve partnerinize alan tanımak, kendinizi dinlemek, tek başınıza vakit geçirmek için günün belli zaman aralıklarında kendinizi meşgul edecek şeyler bulun ve hobilerinize, kişisel gelişiminize yatırım yapın.
- Sınırlar önemli
Evli de olsanız, sevgili de olsanız veya karşınızdaki kişi çocuğunuz dahi olsa her insanın kendi sınırlarının, alanının olması önemli. Karşınızdaki kişinin sınırlarına müdahale etmek hem rahatsızlık duygusu yaratmakta hem de kontrol ediliyor hissi uyandırmaktadır. Bu yüzden hem kendi sınırlarınızı korumanız hem de karşınızdaki kişinin sınırlarına, bireysel alanına müdahale etmemeniz sağlıklı bir ilişki için önemlidir.
- Sorunları çözme şeklinizi değiştirin
Eğer konuşmalar sürekli tartışmaya dönüyorsa mevcut sorunları çözme şeklinizi değiştirmekte yarar var. Kullandığınız dil, sorunu ele alış şekliniz, tutumunuz değişirse problemleri çözme şeklinizin de değişeceğini unutmayın.
- İletişimi arttırın
Aynı evin içinde uzun süre birlikte olmak zorlukları beraberinde getirse de bunu fırsat olarak görebilmekte oldukça önemli. Bu süreçte günün belirli aralıklarında sohbet edebilmek, birbirinize zaman ayırmanız oldukça faydalı olacaktır. Birçok çift uzun yıllar beraber olsa bile birbirileri hakkında çok az şey bildiğini söylemektedir, bu süreçte partnerinizi daha yakından tanımak, ortak yapabileceğiniz etkinlikler üretmek, birlikte zaman geçirmek ilişki kalitenizi arttıracaktır.
- Rutinlere devam edin
Geçmişten gelen rutinlerin bozulmamasına dikkat edin. Aynı saatlerde yemek yemeye, uyumaya veya yapılması gereken işleri eski rutininizde devam ettirmeye özen gösterin.
- Karşısınızdaki kişinin duygularını önemseyin
Partnerinizin duygularını önemseyin. Belki siz bu süreci daha rahat atlatıyor olabilirsiniz ama partneriniz korona sürecini daha kaygılı atlatıyor olabilir. Bu süreçte “abartma bu kadar”, “bu kadar kaygılanma” gibi söylemlerden uzak durarak, duygularını anlamaya çalışarak “seni kaygılandıran şey ne?”, “sana nasıl yardımcı olabilirim” gibi ne yaşadığını anlamaya özen gösterin. Unutulmamalı ki; her insanın hayatı ele alışı, geçmişinden getirdikleri, olaylara verdiği anlam farklı olabiliyor. Partnerinizi, kendiniz gibi davranmadığı için suçlamak ya da olayı tartışmaya dönüştürmek yerine ne hissettiğini anlamaya çalışmanız ilişkinizi güçlendirecek etkenlerden biri olacaktır.
- Duygularınızı ifade edin
Birçok kişi bu süreçte duygularını ifade etmekten çekiniyor fakat var olan kaygı, korku yok olmuyor. Koronavirüs birçok kişide var olan kaygı semptomlarında da artışa neden olmuştur. Bu süreçte yaşadıklarınızı içinize atmak yerine partnerinize duygularınızı ifade etmeniz; kaygı, korku, panik hissinizi anlatmanız, anlaşılmak ve duygularınızın ifade edilmesi ve karşı tarafında ne hissettiğinizi bilmesi adına önemlidir.
- Eleştiri yerine empati
Bir sorun olduğunda; özellikle korona günlerinde market alışverişlerinin yerleşimi, dışarıdan gelen kıyafetlerden virüs bulaştırmaya dair yapılan eleştiriler ya da sürekli evde olunduğu için ev ile ilgili aksaklıkların karşı tarafın yüzüne vurulması eleştirilen kişiyi olumsuz bir ruh haline sokabilmektedir. Karşınızda kişiyi eleştirmek en kolay yoldur, bu sayede hem sorumluluk almamış hem de var olan öfkeyi karşı tarafa boşaltmış olur kişi ama karşı taraf için işler sanıldığının aksi olur eleştiri karşısında kendini kötü hissederek pasif bir tepki verebilir ya da suçlama karşısında karşı bir saldırıya geçebilir. Eleştirmek yerine kendinizi karşınızdaki kişi yerine koyarak, empati kurarak geri bildirim vermek önemlidir.
- Farklılıkları kabul edin
Her insan parmak izi kadar eşsiz ve birbirinden farklıdır. Her insanın olaylara verdiği tepki birbirinden çok farklıdır. Partnerinizin sizin gibi davranmasını beklemeyin ya da partnerinizi sizin gibi davranması için zorlamayın. Farklı düşüncelerin de olabileceğini ve bu düşüncenin o kişinin doğrusu olabileceğini kabul edin.
- Ev içi etkinlikler yaratın
Oyun oynamak, film izlemek, birlikte yemek hazırlamak vb gibi birlikte yapılacak etkinlikler üretmeye çalışın. Beraber geçirilen zamanı kaliteli bir şekilde değerlendirmek ve birlikte zaman geçirmek ilişki kalitesini arttıran en önemli etkenlerdir.
- Partnerinizin zihnini okumaya çalışmayın
Herkesin olaylar karşısında verdiği tepkiler birbirinden çok farklıdır ama genellikle insanlar karşısındakinin zihnini okuyarak kendi içsel düşüncesinin partnerinin düşüncesi olduğunu düşünür ve yanlış adım atar. Bu yüzden karşınızdaki kişinin zihnini okumak yerine aklınıza gelen soruyu partnerinizle paylaşın.
- Partneriniz cinsellik istemeyebilir
Koronavirüs kişisel hijyene önem verilmesi ve sosyal mesafenin korunmasını gerektiren bir virüs ve en kötü olasılığı ise belirti vermeden de virüse yakalanmış olabilmenizdir. Bu yüzden bazı kişilerde “acaba bende virüs var mı? Belirti göstermeden geçiriyorsam partnerime bulaştırır mıyım?” gibi kaygılardan dolayı cinsel yakınlaşma istenmiyor olabilir. Bunu kişiselleştirip “eşim beni istemiyor” gibi reddedilmiş hissetmeyin. Bu sürecin geçici olduğunu unutmayın.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz