Abraham Maslow; “Eğer bile bile gücünüzün yettiğinden daha azı olmayı planlıyorsanız sizi uyarıyorum: Hayatınızın geri kalan kısmında mutsuz olacaksınız. Kendi yeteneklerinizden ve imkânlarınızdan kaçıyor olacaksınız.” der.
Konfor alanı, kişiyi rahatsız eden durum olmasına rağmen, kendini o şartlara alıştırdığı ve rahat edip güvenli bulduğu için adım atmaya cesaret edememe, risk alamama, tanıdık olmayan hiçbir durum/duyguyu hayatına dahil etmeme ve mevcut durum içinde kalma isteği şeklinde kendini gösterebilir.
Her insanın yaşam deneyimi ve hayata bakış açısı farklı olduğu için konfor alanı kişiden kişiye değişiklik gösterebilir.
Konfor alanının adı her ne kadar konfor içerse de, sadece kişinin kendini huzurlu ve mutlu hissettiği yer değildir, aynı zamanda olumsuz duygular hissetse bile kendini o duruma alışık hissettiği yerdir.
Kişi konfor alanında kaldıkça büyüme ve gelişimini, kim olduğunu, neleri başarabildiğini görmesini de engellemiş olur. Konfor alanından çıkmadıkça diğer basamak olan gelişim basamağına geçmek de güçleşir. Gelişim aşaması kolay olmadığı, rahat hissettirmediği, belki de kişinin hiç deneyimlemediği ve başarısızlık korkusu nedeniyle kaçma davranışı göstermesine ve sonuç olarak kendini rahat hissettiği alanda tutmaya neden olabilmektedir.
İnsanlık tarihine bakıldığında, bulunan olumlu gelişmelerin ardında, zorlu ve stresli yaşam olayları olduğu da görülmektedir. Örneğin; yaşayabilmek için fizyolojik ihtiyaçların karşılanması için yapılan avcılık veya güvenlik barınma ihtiyacının karşılanması için yapılan barınak inşası gibi durumlara bakıldığında, aslında oldukça stresli ve zorlayıcı yaşam olayları olduğu görülmektedir. Görünen durum ne kadar zor ve stresli bir yaşam örüntüsü olsa da, bu gelişimin bir üst basamağına çıkmanın da bir göstergesidir.
Hayvanlar aleminde de durum pek farklı değildir. Istakozlar nasıl büyür, bilir misiniz?
Sert bir kabuk içinde yaşayan ıstakoz aslında çok yumuşak bir canlıdır.
Fakat sert kabuğu maalesef ki genişlemez ama ıstakozun da büyümeye ihtiyacı vardır.
Istakoz büyüdükçe kabuğu onu rahatsız etmeye ve sıkıştırmaya başlar. Istakoz rahatsızlık duyar bu baskıdan ve kendisini de korumak için, kayalıkların altına gizlenir. Kabuğunu çıkartıp atar ve yeni bir kabuk üretir bu sürede. Istakoz bunu birçok kez tekrarlar. Istakozun büyümesini sağlayan kabuğu değil, kabuğundan duyduğu rahatsızlıktır.
Eğer ıstakozlar konfor alanından, yani kabuğundan çıkmaya karar vermezse, hiçbir zaman büyüyemezler. Onları büyüten şey, rahatsız hissettikleri durumu çözme gücü için çabalamaktır.
Peki ya değerli bir mücevher olan İnci nasıl oluşur?
İstiridye, içine kaçan kum, toz gibi yabancı maddeyi tehlikeli olarak algılar ve rahatsız olur. Kendisini korumak için bu yabancı maddeyi, sedef mineralleri ile kaplar ve böylelikle ortaya inci ortaya çıkar.
Stresli zamanlar ve bulunduğunuz yerdeki rahatsızlıklar aslında büyümenin ve içinizdeki incinin de ortaya çıkmasını sağlayan bir işaretidir. Unutulmamalı ki, rahatsız edici ve zorlayıcı durumlar, harekete geçmeyi sağlayacak en önemli motivasyon kaynağıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz